üniversite kursu ankara






aslı çıkmamak deyimi


söylenen bir şeyin doğru olmadığı anlaşılmak. örnek: Haberin aslı çıkmadı.









Son Sorgulanan Deyimler

Deyim

Anlamı

söylenen bir şeyin doğru olmadığı anlaşılmak. örnek: Haberin aslı çıkmadı.

sıkıntılı bir durumdan kurtularak feraha çıkmak, rahatlamak, örnek: Oğlunu üç gündür bekliyordu, geldiğini görünce geniş bir nefes almış, ona sarılmıştı.

Karşısındakilere olduğundan fazla böbürlenmek, kendini yüksek göstermek, abartılı davranmak.

Örnek : Hasan bu işte, konuşurken her zaman yüksekten alır.

kendine bağlanmasını sağlamak, kendine âşık etmek.

çok bıkmak, çok usanmak, usanıp bıkmak.

 Birini aldatmak için tuzak kurmak, gizli bir iş düzenlemek.

bildiğinden şaşmayan, kolay boyun eğmeyen (kimse), örnek: Delikanlılar dik başlı olurlar.

Bir kusur, bir bahane bulmak.

 Yerinde olmamak, uygun düşmemek, yaraşmamak.?Çocuğu herkesin içinde azarlaman hiç de yakışık almadı.?

bir şey için çok derin bir üzüntü duymak, bir şeyin acısını çok içinde duyumsamak. örnek: İşini yitirmenin acısı yüreğine çökmüştü.

argo (1) sesli bir biçimde yellenmek, gaz çıkarmak, osurmak. (2) ölmek.

(1) çok derin acı duymak, çok üzülmek. örnek: Oğlunu yitirdi, bağrı yanıyor. (2) çok susuzluk duymak. örnek: Çocuğun bağrı yanmış, bardakları üst üste içti.

Tüm Hakları Saklıdır © 2008 - 2024

Sitemizin SEO çalışması Seo Uzmanı Zeze tarafından yapılmıştır.
anlaminedir.com bir nerededir.com sitesidir.